in

Ânda Dönen Dünya

| Sınav için kitapçılar çarşısına gidiyordu genç kız. Aslında niyeti çok başkaydı, başına gelen bambaşka…Hava ne çok soğuktu ne çok sıcak. Ilık ama hafif bir esinti geldiği için ürperiyordu vücudu. Kabanına sıkı sıkı sarıldı. Açıkçası kabanına aşıktı. Özellikle rengine, pembe idi çünkü…
Kitapçılar çarşısına yaklaştıkça içinde bir mutluluk uyanıyordu. Oraya bayılıyordu, kitap kokusuna meftundu adeta. Sevgilisi kitaptı… 
İşte neredeyse varmıştı. Merdivenleri yavaş yavaş inmeye başladı. Kalbi ağzında atıyordu resmen. Niye bu kadar heyecanlanmıştı o da anlamadı aslında. Ve hasıl oldu sonunda avni olduğu yer…


O güzel koku burnuna doluverdi bir anda. Hani aşık olunca insanların içinde kelebekler uçar ya, aynen öyle olmuştu midesi. Kelebekler uçuyordu…
O içindeki kelebeklerin bir gün sonra öleceğini bilse yine sevinir miydi böyle? 
Gerçi olsun, yeni kelebekler de doğardı. Yeter ki istesin insan…
Genç kız hedefe yaklaştı ve sonunda aldı sınav kitabını. Kitapçıdan çıktı, yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Diğer kitapçıların raflarında göz gezdirdi. 
Ve sadece anlık bir tevafuk ile o kitabı gördü. Kitabı eline alıp, kitapçıya girmesi ve çıkması saniyeler içerisinde gelişti. Hatta kendi kendine “Ben şimdi kitap mı aldım?” diye soruyordu. 
İçinden kahkaha atıyordu. Dışa vurmamakta zorluk çekiyordu. Normalde planlı bir şey olsa bu kadar mutlu olmazdı. Lakin bu olay anlık geliştiği için ve hiç beklemediği bir durum olduğu için çokça mutlu olmuştu. |

İşte hayat böyledir. Planladığımız güzel durumları gerçekleştirince mutlu oluruz, evet. Fakat planlamadan gerçekleşirse “çok” mutlu oluruz. İşte aradaki fark bu…
Âni sürprizler, bizi daha çok mutlu eder. Hayatımıza ânlık giren her şey çok çok daha sevindirir insanı. Aniden giren bir insan, aniden giren bir kitap, aniden giren bir varlık…
Her ne olursa olsun, ânlık olan her şey çok daha güzeldir. Ânlık çekilen fotoğraflar bile daha güzel, daha doğal çıkar. 
Fakat bazen ânın içinde kayboluruz. Ânı unuturuz. Bir bakmışız, geçmişin karmaşasında takılı kalmışız. Bir bakmışız, Tanpınar’ın şu sözünün içinde takılmışız. “Ne içindeyim zamanın ne büsbütün dışında. Yekpare geniş bir ânın parçalanmaz akışında.” 
Yahut bir bakmışız gelecek kaygısı içinde yüzüyoruz. 
İnsan geçmişi yahut geleceği bırakıp âna dönerse işte asıl o zaman mutlu olacak. Ne mutlu bunu başarabilenlere…

Ânı sevin, ânı yaşayın ve ânda kalın. Tevafuken yaşadığınız her şey en güzelidir. Güzel tevafuklar biriktirmeniz temennisi ile…
Kalın sağlıcakla… 

Erva Esma Güler

Eseri Beğendiniz mi?

5 Yorum

Yorum Gönder
  1. Pembelere yazılmış bir yazı ,pembe bir kaban,kitap kokusuna MEFTUN bir genç kız. Bu yazını okumamıştım ama okurken seni çağrıştıran kelimeler ile tahmin etmiştim. Sondaki Erva Esma Güleri görünce tahminim doğru çıktı:))

  2. Pembelere yazılmış bir yazı,pembe bir kaban,kitap kokusuna MEFTUN bir genç kız. Bu yazını okumamıştım hiç ama seni çağrıştıran kelimelerle kim olduğunu tahmin ettim ve sondaki ismi görünce tahminimin doğru olduğunu anladım:))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kendime Teskin

Su Gibi Aziz Sevgilim