Ruhu Doyurmak
Çağımızın en büyük sorunu olan maddecilik anlayışı maneviyatı ele geçirmiş durumda. Herkes mutluluğun peşinde. Mutluluk bedenin elinde olan bir şey değil ki. Ruhun gıdasını bulmak lazım geliyor.
Allah insanları bir inanca muhtaç olacak şekilde yaratmıştır. Yani insanlar bir Rabb’e muhtaçtır. Bir ilâhi güce muhtaçtır hülasâ. Ve bu ilâhi gücü tam anlamı ile benimsemeden kimse mutlu olamaz. Olamayacaktır.
Şimdi bize hep güzel gösterdikleri bazı nefsi duygular mevcut. Şehvet bunların başını çekiyor. Anlık heves ile belkide bütün hayatın mahvoluyor.
Günümüzde bunun çözümleri aranıyor. Yok dostum yok, bunun tek çözümü İslamdır. Haktır, hakikattir. Ne batıdır, ne doğu. Medeniyetmiş, özgürlükmüş, “Tek Dişi Kalmış Canavar” işte.. Başka güzel açıklaması yok bunun.
Bizim hayran olacak o kadar çok şeyimiz var ki tarihte. Bunu silmişler. Hâlâ silmeye çalışıyorlar. Ama dostlar “Biz sussak, Hak susmaz, Hakikat Susmaz!” Ne diyor ayette “Allah nurunu tamamlayacaktır!” Bitti, bu kadar! Ve bu nur tamamlandığı zaman ruh asıl o zaman doyacaktır.
Çünkü ruh Allah’ın kendi nurundan bizlere ufak ufak verdiği bir hediyedir en nihayetinde ama emanettir. Ve buna iyi bakmak tamamen bizim elimizde.
Eşref-i Mahluk olan insan bu sıfatını kaybetmemelidir. Allah bize madem ki bu kadar değer veriyor, bunun karşılığını onun verdiği emanetlere en iyi şekilde bakarak ödemeliyiz. Ruhu en güzel şekilde doyurmalı, aç bırakmamalı ve bedene değil cana bakmalı. Ne diyor Üstad “Beden ölür, çürür cana bakın siz! Kim kiminle yürür, ona bakın siz! Bırakın dönsün dönme dolaplar! Haktan, Hakikatten yana bakın siz!”
Kalın sağlıcakla…
Erva Esma Güler
Ağzınıza sağlık Erva Hanım. İçtenlikle söylüyorum sizler gibi düşünen, yaşayan ve hakikati haykıran insanlar olduğu sürece gelecekten ümidimizi kesmeyeceğiz. Doğru olanı söylemekte, yapmakta günümüzde yapılabilecek en zor eylemlerden biri…
İnşallah hakkı haykırdıkça çoğalacağız.