Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi

Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi

Olay Malatya da geçer. Uyanmayan Suna’ya Fahri Kayhan tarafından yazılmış uyan diyerek aşkını haykıran nadide türkülerimizdendir. Gelelim hikaye ye

Suna, Fahri Kayhan’ın eşidir. Fahri Kayhan da Malatyalı aşıktır.

Her fırsatta Fahri Kayhan eşine olan sevgisini dile getirir. Bilirsiniz o dönemlerde sevgiliye olan duygular söylenmez anlatılmaz saklı kalırdı ama bizim aşık Fahri Kayhan bu geleneğe uymaz o dönemde bile dile getirirdi eşine olan sevgisini keza eşi de aynı şekilde bağlıdır bizim Malatyalı Kayhan’a.

Gelelim olayın başlangıcına, bilirsiniz Anadolu da hamamlar meşhurdur kadınların vazgeçilmezidir. Toplanıp sohbet muhabbet ederek atarlar streslerini. Kararlaştırırlar belli bir gün ve o günlerden biridir. Hamama giderler,  Suna bilmez bu hamam geleneği onun ölüm nedeninin kıvılcımı olacağını, sevdalısını burada bırakıp ebedi hayata geçişin temellerini attıracağını.

Suna’nın arkadaşı Nermin Hanımda o hamamdadır ve Suna ile birliktedir.  Suna’nın sırtında belirgin bir ben vardır ve nasıl bir sohbet olmuşsa Nermin Hanım bunu eşi Mustafa Bey’e demiştir. Nermin Hanımın eşine başka kadının sırtındaki beni anlatması da ne kadar etik!! ve günlerden bir gün Fahri Kayhan ve Nermin Hanımın eşi Mustafa Bey’le tartışır köy meydanında. Tartışma alevlenince Mustafa Bey bel altı vurarak insanlık dışı ahlaksızca o lafı demiştir köy meydanında bağırarak  ‘ben senin karının sırtındaki beni bile biliyorum.’ Sorarım size bu nasıl bir laf ! İnsan karşıdaki adamın eşini nasıl pozisyona soktuğunu farkında değil mi bu kadar basit mi böyle laflar etmek. O an insanların aklındaki soruları Fahri Kayhan’ın beyninde yankı şeklinde çınlıyordu kimsenin yüzüne bakmadan köy meydanından ayrıldı. Eve giden yol hiç bu kadar uzun olmamıştı eve varır varmaz anlatır bunu Suna’ya

Suna ise olur mu bey ne dersin sen bilmez misin benim seni nasıl sevdiğimi nasıl bir bağla bağlandığımı ne olur el sözüne  inanma der..

Fahri Kayhan inanıyorum ben sana ama ellerin yüzüne nasıl bakarım der.

Gel zaman git aman Fahri Kayhan’ın içine düşen kurt onu ele geçirmeye başlamıştır. Evlerinde artık huzur yoktur o kurt Fahri Kayhan’ın Suna’ya olan davranışlarını değiştirir aşık Fahri Kayhan gitmiştir. Suna bu olana dayanamaz ve kendini asar, asmadan önce şu cümleleri kurar. ‘Seni asla aldatmadım ve seni bu utançtan kurtarmak için yaptığını söyler’ neydi bu!!  eşinin gururuna  canından daha fazla önem vermişti  sizce bu sevdaya dahil mi bunun adı ne, ne yapmıştı Suna ..

Fahri Kayhan’ın içi yangın yeridir hiç sönmeyecek acının ateşidir  ve o ateş bizim Kayhan’a bu türküyü yazdırır Fahri Kayhan Suna’nın bedenini yere yatırır sabaha kadar başında bekler. Şafak söker uyanan Suna artık uyanmaz açmaz gözlerini nefesi dahi camda buğu yapmaz

Fahri Kayhan Suna’ya uyan Sunam der derin uykudan Suna uyanmaz açmaz gözlerini artık sesi soluğu yoktur bu da çağırırım sunam sesin duyulmaz mısrasını yazdırır Fahri Kayhan’a. Sunadan geriye cansız bir beden kalmıştır bir de ona yazılmış bu türkü.  

Fahri Kayhan’ın mısralarında pişmanlığı iliklerime kadar hissettim.

Niye küstün bana el sözü için dilerim Allah’tan, sızlasın için der Suna’ya sizce de öyle değil mi kimse anlamaz halimden diyerek acısını tarifini anlatmaya çalışmış.

uyan sunam uyan sunam diyerek bitirmiş mısralarını bizim bu türkümüz. Böylece var olmuş ve bu zamana kadar gelmiş.

Laf var oldurur, laf var öldürür lafıyla sonlandırmak isterim yazımı

Büşra Aslan

Bir Ay Doğar Türküsünün Hikayesi

Kara Tren Türküsünün Hikayesi

Gönül Dağı Türküsünün Hikayesi

YouTube: Edebi Alem “Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi” – “Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi”

Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi

Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi

Uyan Sunam Türküsünün Hikayesi