Yeşil Vilayet
Yaşadığı şehre sevdalı insanlar vardır, birde sevdalı insanların yaşadığı şehirler. Öyle bir şehir düşünün ki bütün şehirleri birleştiren ama bir benzeri daha olmayan tarihi zenginlikleriyle ve Osmanlı’nın bıraktığı zengin mirasıyla gözlerinizi kamaştıran doyumsuz bir efsane.
Öyle kocaman caddeler, lüks apartmanlar, son model arabalar, dışı süslü içi çürük şeyler beklemeyin eski Bursa’da. Aksine; birbirine bitişik evleri sanki insanlarının birbirine bağlılığını, cömertliğini ve misafirperverliğini anlatır bize. Büyüklü küçüklü evlerin hemen hemen her sokağında bir uçtan bir uca gerilmiş Bursaspor bayraklarını görürsünüz. Simitçisinden esnafına, öğrencisinden hocasına herkeste Bursaspor sevdasıyla karşılaşabileceğiniz, kentini ve takımını sahiplenen insanlar vardır sokaklarında. Herkesin her an bu noktada buluşabileceği yeşil beyaz bir tutkudur Bursasporlu olmak. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olması, köklü tarihini en kısa şekilde özetlerken çok kubbeli, alçak tavanlı bir mimariye sahip olan Ulu Camisi, üzerindeki motifleriyle güneş sisteminin keşfedildiği bilinen ve kâinatın sembolleri olduğuna inanılan daha birçok gizeme sahip 610 yıllık bir minbere sahiptir.
Bursa, Uludağ’ın koynunda uyanır her sabah. Bir simitçinin mahzun sesiyle sokaklar gerinir, uyanır derin uykusundan. Kıtlama içilen demli bir çayın huzuru hiçbir şeye değişilmez, o sabahın kör saatlerinde. Çayla simidin dostluğu sofraların ağır misafiri İskender’i bile kıskandırır. Sabahın o ilk ışıklarını her zaman mağrur bakışlarla selamlar Uludağ. Yine batışını da mahzun bir edayla. Kimse bilmez bu hırçın ruhlu, uysal dağın insanlardan neler beklediğini…
Sözün özüdür Bursa… Miş’li geçmiş zamanlardan şimdiki zamanlara çekilen şekilsiz bir kalıptır. Asaletinin heykeli dikilmiştir körpe yüreklerimize. Kalpler onunla atmaktadır günün her saatinde. Gönül tahtında fermanlar ve hükümler onundur. Güvercinlerin kanadında yemyeşil bir benektir. Bursa hayatın ta kendisidir. Bursa Tanpınar’dır, yüreklere yazılan bir şiirdir. Son söz bize düşmez Bursa’ya dair… Bursa Tanpınar’la vücut bulur. O ziyadeleştirir bizim noksan yazımızı;
“Bu hayalde uyur Bursa her gece,
Her şafak onunla uyanır, güler
Gümüş aydınlıkta serviler, güller
Serin hülyasıyla çeşmelerinin.
Başındayım sanki bir mucizenin,
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billur bir avize Bursa’da zaman”
Eserde kullanılan fotoğraflar:
Fotoğrafın alındığı site için tıklayınız.
Fotoğrafın alındığı site için tıklayınız.
YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz: Edebi Alem
Eser hakkındaki düşüncelerinizi yorumlar kısmını kullanarak bizlerle paylaşabilirsiniz.
Bursa yı görünce tarihin kokusunu alınca duramadım. Çok önem veririm bu tarz yazılara sıkılmadan okurum diğer paylaşımlarınız vardı sanırsam sizindi hikaye gibi bir şeyler çabuk sıkıldım okuyamadım klişe geldi tabi bu benim görüşüm sonuçta edebi yazılar özneldir her okuyucuda farklı bir düşünce uyandırır. Ellerinize sağlık çok beğendim
Bu yazımı beğenmeniz bizi mesud etti. Teşekkür ediyorum. Diğer yazılarım hikaye türü değildi. Kompozisyon, deneme ve makale türünde yazıyorum. Aslında benim yaptığım akademik yazılarımın için edebi değerler serpiştirmek ve akamemik makalenin daha estetik bir zevk ile okunmasına olanak sağlamaktır.
Yüreğinize Sağlık Bekir bey. Sayenizde eskiye dair bir çok şeyi anımsadım. Güzel olan, değerli olan bir çok şeyin zamanla akıp gittiği gerçeği ile yüzleştim. kıymetli bir eser benim gözümde kaleminize sağlık. 🙂
Çok teşekkür ediyorum efendim. Sizde o duyguları uyandırmak bizim için şereftir.
Bursa’ya gelip görme bahtına sahip oldum. Güzel bir belde eserinizle yeniden hatırladım. Anlatımınız güzel ve akıcı kaleminize yüreğinize sağlık
Yeniden hatırınıza getirebilmek bizim için büyğk bahtiyarlıktır efendim. Teşekkür ederim
İlk okuduğum zaman Gezi yazısı veya şehir anlatımı sandım. Ama okudukça bir şehrin insan üzerindeki etkisini gördüm. Biraz daha nesnellik ve dolgunluk olsa daha da iyi bir eser ortaya çıkabilirdi. Ama yine de beğendim. Sonunda Ahmet Hamdi Tanpınar şiiriyle bitirilmesi ayrı bir güzellik katmış. Bazı yerlerde tarihinden biraz bahsedilmiş sonraki paragrafta da ayrı bir şey anlatılmış biraz kopukluk var gibi geldi bana metinde
Eleştirilerinizi dikkate alacağım. Görüşleriniz için teşekkür ederim. Bana katkı sağladınız sağolun.