in ,

Nasip Diye Bir Şey Var

Nasip Diye Bir Şey Var

Hayat her zaman istediğimizi vermez bize, ne kadar çok istersek isteyelim, ne kadar çok çabalarsak çabalayalım olmaz bazı şeyler. Peki niye istediğimiz şeyler olmaz bizim? İşte o zaman nasip kavramı girer devreye, yüce Allah’ın takdiri.. İnsanoğluna nasibinden ötesi vakıf olmaz. Büyüklerimiz hep der ya “ana rahmine düştüğün an yazılır alın yazın” belki bir çoğumuz bunu kabul etmeyiz kendi çabamızla bir şeyleri değiştirebileceğimizi düşünürüz ama gün gelip gönlümüz yorulduğunda, çabaladığımız şeylerden sonuç alamadığımız da, her şeyimizi ortaya koyduğumuz şeyler, elimizde kaldığında anlarız nasipten öte bir yol olmadığını. Bu demek olmuyor ki hep aynı yerde duralım nasıl olsa nasipse olur, böylece her çabamızın sonucunu nasibimiz çizgisinde aldığımızın farkına varılmalı.

Nasip Diye Bir Şey Var

 Peki ne yapmalıyız? Çalışmalıyız.. istediğimiz her şey için çok çalışmalıyız, “ben elimden geleni yaptım” diyebilecek gönül rahatlığında olacak kadar çalışmalıyız. Sonra tevekkül etmeliyiz çokça tevekkül, ve sabretmeliyiz çokça sabır. Ve gönülden bilmeliyiz ki Rabbimizin bir takdiri var “NASİB” ne yaparsak yapalım onun çizgisinde olacak payımıza düşecek olan. Bunun bilincinde olmalı ve böyle hareket etmeliyiz.

Hayat bazen çok zorlar, yaşanılan acılar, ayrılık ve ölüm ağır gelir insana, gönlü yırtılırcasına acı çeker , bu acı belki yaşanılmaz kılar hayatı ama insan bu arada hatırlamalı Rabbinin takdirini, nasibinden payına düşenin bu olduğunu. Bırakmamalı yüreğini isyanın eline, sarılmalı dört elle Rabbinin muradına ve bilmeli ki geçtiği kapı dardır lakin sonu uçsuz bucaksız çiçek dolu bir bahçedir. Burada da sabır kavramı girer devreye evet sabır başı acı ve ıstırap, sonu ise sonsuz huzurdur.

Sabır da ağır bir imtihandır aslında hele birde ne olacağını bilmediğin bir durum varsa ortada… ama burada da yalnız değildir insan, yine Rabbinin iradesi girer devreye Rabbin yine sarıp sarmalak için seni, sabır yolunu vaat eder sana. Eğer Rabbinin rızasına boyun eğersen o en güzel nasibi sunar sana. Yeri gelir bir çöl ortasında kalmış gibi kalır insan, o zaman Hz. İbrahim’in teslimiyeti Hz. Hacer’in sabrı yakışmaz mı ona, yoksa nasıl kurtulur o çölden insan, nasıl varır çiçekli bahçesine, asıl yurduna.. Biraz gönlüne biraz niyetine bağlı, sabır nasip olmuşsa sana kurtuluşun da kesin demektir. Çünkü Rabbin “Ben sabredenlerle beraberim.” demişti değil mi? Evet tam da öyleydi Rabbin sabredenlerle beraber. Sabrettikçe iner yükler sırtından, sabrettikçe genişler yürekler, sabrettikçe diner acılar. Sabır Rabbinin iradesine boyun eğmektir. Kadere, nasibe rızadır. Gönlümü sana verdim ya Rab! “sen ne dilersen odur muradım” demektir Rabbine. O halde nedir insanı sabırdan, nasipten alıkoyan şey? İradesidir insanı bundan alıkoyan, nefsidir şüpheye düşüren. Çünkü düşmanıdır nefsi insanın, şeytanla birlik olup Rabbinden el çektirmek isteyen. Ne yapmalı peki insan?

Sabır

 Bütün bunların farkında olmalı müsaade vermemeli nefsine, teslim olmalı Rabbine. Gönlünü O’na teslim etmeli, niyetini temiz tutmalı tutmalı ki Rabbi yolunu aydınlatsın, kurtuluşu nasip olsun, bu dünya yolculuğunun sonunda varılan yurtta huzur mutluluk hakim olsun. Burada huzur da mutlulukta yoktur çünkü, bir şey tamamsa diğeri hep eksik kalır, bir yanı tamamsa insanın diğer yanı hep yarımdır, ama öyle mi ahiret yurdu! Her şeyi tastamamdır. İşte buna kavuşmak istiyorsak sabrı yoldaş etmeliyiz yolumuza, tökezleyip düştüğümüzde vazgeçmemeliyiz bu davamızdan. En çaresiz, en acılı anımızda sürmeliyiz sabır merhemini yüreğimize ve devam etmeliyiz yolumuza. Yoksa heba etmiş olmaz mıyız yoldaki dikenler için çiçekli bahçeleri.

Hayat böyle bir yoldur işte acı, keder, hüzün bazen sevinç, mutluluk. Yoldaşı sabır olanlar ve olmayanlar diye iki kısımdır insan; sabrı yoldaş eden kazanandır etmeyen ise kaybeden, nasibi kabul eden mutlu etmeyen ıstırap içinde. Yolun sonu da iki kısımdır; çiçekli bir bahçe biri, diğeri ise çöl. Heybesine umudu alıp nasibe inanan insan her zaman kurtuluşa eren olmuştur, nefsine teslim olup inanmayan ise zai. Bu yüzdendir ki insanın hayatın hep güllük gülistanlık geçeceği rüyasına kapılmaması gerekir. Her şeyin insan için olduğunu bilmeli Rabbinin takdirine sıkıca sarılmalıdır. Yürüdüğü bu yolda sabır ve nasibe olan inancı yoldaşı edip, yola devam etmelidir vesselam.

Mizgin Kürkçü

Mizgin Kürkçü’nün kaleme aldığı “Çağın İnsanı” adlı eseri okudunuz mu?

YouTube: Edebi Alem “Nasip Diye Bir Şey Var”

Eseri Beğendiniz mi?

22 Beğeni
Upvote Downvote

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uğur Böceği Konsun Bileklerine

Kırkların Yolu Üzerine