in ,

Kar Taneleri

Kar Taneleri

Sabah güneşin ışınları odamın içine doluyordu, gözlerimi ellerimin içi ile kaşıdıktan sonra kendime geldim. Yatağımdan doğrulduğumda güne iyi başlamak için iyi bir uyku çektiğimi anladım. Yanımda duran komedinin üstünden destek alarak ayağa kalktım; dün geceden kalmış acımış suyu bir dikişte bitirdim. Tatlı tatlı esneyerek tül perdemi araladım, gökyüzünden yeryüzüne düşen kar tanelerini gördüm, doğanın hasret kaldığı güzelim Kar Taneleribeyaz örtü güne yorgan olmuştu. İçimi huzurlu bir sevinç kapladı. Gökyüzü kül grisi olmuş bulutları kabartmış insanlığa kar oluyordu. Yatmadan önce açık unuttuğum bilgisayarımı kapadım, çok güzel bir roman üstünde çalışıyordum ama bugün daha fazla bir malzeme vardı sanki diye geçirdim içimden. Kendime mütevazi bir kahvaltı hazırlardım; salamlı sandivicimi, dumanı üstünde tavşan kanı çay ile afiyetle yedim. Bu havada bir yazar asla evde duramazdı, üstüme rahat birkaç bir şeyler aldım askıda beni bekleyen paltomu da sırtıma attıktan sonra sitenin bahçesine atladım.

Tabanımda güzel bir his bırakan kar bastığım yerlerde sulu sulu izler bırakıyordu. Az aşağımda sitenin çocuklarının huzurlu ve sevimli sesleri geliyor birbirlerine yaptıkları kar toplarını savuruyorlardı. Soğuktan kızarmaya yüz tutmuş ellerimi cebime sokarak adımladım yeşil çimenleri örtmüş, kristal kar kütlesinin üstünde. Gözüm yanımdan geçen sitemizin kapıcısı Mennan Bey’e takıldı, karın üstünde iz bıraktığı kaba bıyığının altından nemli dudakları ile tebessüm ederek;

“Günaydınlar Arif Bey…” sesindeki hoşgörü günüme neşe katmıştı, ellerimi cebimden çıkararak;

“Size de günaydınlar Mennan Bey.” öylece adımladık kendi yönlerimize. Balkonda çiçeklerini sulayan Melahat ablayı gördüm;

“Arif Bey oğlum yeni roman yok mu? Bak karda yağıyor yaz sen biz okuyalım.” samimiyetine hayran kalmıştım. Siz hiç merak etmeyin dercesine gülümseyerek kurumuş dudaklarım arasından kafamı eğdim. Burnumun ucuna gözlerim ile bakınca elma gibi olduğu seçiliyordu. Daha fazla durmak sakıncalıydı, bu kadar hava Arif’e yeterdi diye geçirdim içimden. Tekrar kıtırtılar eşliğinde binama girdim, yukarı çıktığımda ellerimin soğuktan uyuşmuş olduğunu hissettim. Üzerimi değiştirdim, kendime en güzelinden bir kahve yaptım ve romanımın üstünde çalışmak için bilgisayarımın başına oturdum. Romanımın bugününde kar yağışı olacağı kesindi.

kar taneleri“Ne Kadar da güzeldi değersiz gibi gördüğümüz kar taneleri, geç gelince içimizi burktuğunu erken gelince içimize neşe kattığını biliyordum. Kar yağmaya devam ediyordu, kahve kokusu eşliğinde parmaklarım klavye üstünde adeta dans ediyordu…”

Musa Ünal

Eserde kullanılan Fotoğraflar:

Kar Taneleri

Fotoğrafın alındığı site için tıklayınız.

kar taneleri

Fotoğrafın alındığı site için tıklayınız.

YouTube kanalımıza abone olmak için tıklayınız: Edebi Alem

Eseri Beğendiniz mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Beli Bükük Meczup

Bakışların Kâfi