in ,

İstanbul Senfonisi

İstanbul Senfonisi

İstanbul Senfonisi

Gaz lambasında titreyen alevin şavkı vururken,
Yaralı yürekten dökülen cümlelerin hicranıyla sararmış kağıda,
Galata rıhtımında bir ayrılığı yazar kalemim,
Galata’yı şahit tutarak kalbimdeki yaraya.

İstanbul Senfonisi

Dik yokuşlar perçeminde, vâveyla geldim buraya
Dizlerim yaralı üstüm başım nedamet içinde,
Gönlüm umuda prangalanmış
Gözlerimin nemli oluşu yaşama alâmeti sayılmış
Geceme sessiz çığlıklar karışmış
Aslolan yolmuş, yanılmak içinmiş bütün varışlar.

Üsküdar’dan firak vapurları kalkar
Soğuk gecelerde yüzüme sert rüzgarlar çarpar
Mihrimah Sultan Cami’nin minaresine konarken kuşlar
Mimar Sinan’dan nazlı bir senfoni fısıldar;
Galata umuda kelepçe vurmuş zemheri,
Basamaklarına pusu kurmuş hayallerim zifiri.

Hangi kalem tükenmeden yazabilir sana olan sevgimi,
Hangi silkiniş yerden kaldırır mecruh gölgemi,
Hangi şair anlatabilir seni sevmenin harbini,
İlk kez bir mısraya esir edildim
Gözleri toprağı andırıyordu sanki
Ölünce onun gözlerine gömülmek istedim.
Madem yılgın bir vedayla senden vazgeçmem gerek
Bana düşen İstanbul’u şiirlerde, seni şarkılarda sevmek.

Ayşenur Ünlügül

Eseri Beğendiniz mi?

18 Beğeni
Upvote Downvote

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çaresizliğin Çaresi Var

Sen Benden Gittin Gideli