in ,

Gönül Dağı Türküsünün Hikayesi

Gönül Dağı Türküsünün Hikayesi

Türkünün hikayesine başlamadan önce Neşet Ertaş’tan bahsetmek istiyorum.

Neşet Ertaş’ı anlatmaya sayfalar yetmez, kelimeler çoğu zaman kifayetsiz kalır ancak elimden geldiğince kısaca bahsetmek istiyorum kendisinden. Neşet Ertaş 1938 Kırşehir doğumludur. Annesini 12 yaşındayken kaybeder. Babası bağlama ustasıdır ve Neşet Ertaş babasıyla aynı ruha sahip olduklarını dile getirir. Bağlama öğrendikten sonra düğünlerde sazlı türküler söylemeye başlar.

Gönül Dağı Türküsünün Hikayesi

Neşet Ertaş, Kırşehir ve ardından iki yıl da Kırıkkale’de bulunduktan sonra 1957 yılının sonunda İstanbul’a gelerek Şen Çalar Plak’ta ilk plağını Neden Garip Garip Ötersin Bülbül adı ile babası Muharrem Ertaş’a ait bir türküyle çıkarır. Halk tarafından çok beğenilen bu kaseti daha sonrasında halk konserleri takip eder. İki yıl İstanbul’da çalıştıktan sonra Neşet Ertaş Ankara’ya yerleşir ve sahne hayatına burada devam eder.

1962’de İzmir Narlıdere de askerliğini yapar. Askerliğini yaptıktan sonra Ankara’da çalıştığı gazinoda Leyla isminde bir kızla tanışır ve evlenmek ister ama babası Muharrem Ertaş Leyla’ya asla onay vermez. Böylelikle baba oğulun aşıklar atışması olur birbirlerine türkü sözleriyle cevap verirler.  Hatta babasının Leyla’ya olan tavrından dolayı kadın insan, erkek ise insanoğlu diyerek Leyla’sını savunur ve Leyla ile evlenir. Evlilikleri iki çocukla taçlanır ama bu evlilik uzun sürmez ve boşanma gerçekleşir. Alkol ve sigara bağımlısı olan Neşet Ertaş parmaklarından felç geçirir ve basamaz, dokunamaz artık bağlamasının teline ve işsiz kalır. Almanya’ya tedaviye gider. Tedavisinin ardından 2000 yılında İstanbul konseri ile geri döndüğünü açıklar. Demirel zamanında kendisine devlet sanatçısı unvanı verilmek istenir fakat kabul etmez ben halkın sanatçısıyım diye belirtir. Hasret kaldık böyle sanatçılara!  25 Eylül 2012 tarihinde İzmir’de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir. Cenazesi Kırşehir Bağbaşı Mezarlığında toprağa verilmiştir. Mezarı ise babası Muharrem Ertaş’ın yanındadır. Mezar taşında ise “Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp, Hakk’a bağlı. İncitme canı, incitme” yazılıdır. 

Tüm ülkenin kalbinde taht kurmuş dev bir isim Neşat Ertaş’ı özlem ve sevgiyle anıyoruz.

Edebi Alem

Mecnun’un leylasını biliriz şimdi de Neşet’in Leylasından bahsedelim. Leyla’ya aşık olan Neşet Ertaş evlenmek ister. babası karşı çıkar ve bu sevdaya yazar bu türküyü Neşet Ertaş. Aşkın ve sevginin kelimelerle ince ince işlemiş nakış yapar gibi ve sazının tellerine dokunarak eşsiz bir eser haline getirmiştir. Neşet Ertaş’ın aşık olduğunu bilmeyen yoktur ve Neşet’in Leyla’sını da bilmeyen yoktur. Ah Leyla sen olmasaydın bu eserlere hasret olacaktık. Bu sevdanın anlatışı belki de nice sevdalar doğurdu.

Gönül dağına gelecek olursak

Başlıkta dağ kelimesi yer kabuğundaki çıkıntı değil de dağlanmak fiilinden isimleşmiş bir hal almıştır. Neşet Ertaş yine muazzam şekilde anlatmış sevdasını, “Bir “dağ” var, bir de “dağ” var. Demiri kızdırırlar da derinin üstüne basarlar ya, işte o da “dağ”dır. Gönül de öyle dağlanıyor” diyerek türkünün adının gerçek manasını aktarmıştır. Bu türkü ile aşkını yazmıştır. Yürek dağlanınca gözden aşkın gizemine yakışır şekilde yaş dökermiş gizli gizli; kalbe düşünce bir kere o sevda dil susarmış gizli gizli anlatırken bile anlatış şekline sevdalanmamak elde değil. Sevda kalbe düşünce yürek sanar ki en ağır yükün onun sırtındadır. Dil suskun hali alır bilir ki yetmez hiçbir sözcük bu sevdayı anlatmaya. Bizim Neşet üstadımız Leyla’yı bulur Leyla’sına seslenir. Gönülden gönüle bir yol vardır der ve görülmez der.

Bağın bu denli güzel anlatıldığı az yerler vardır. Leylasına seher vakti, bülbül öterken; cümle alem uykusunda yatarken kimseye görünmeden sevdalandığı Leyla’sına gel der. Sevdasını böyle ince ince anlatan Neşat Ertaş can özüm diyerek sevdasını, o büyülü ruhunu anlatmış ve bu eser ortaya çıkmıştır.

Büşra Aslan

Yararlanılan Sayfalar (Kaynakça)

https://www.malumatfurus.org/neset-ertasin-gonul-dagi-turkusunun-bilinmeyen-hikayesi-gonul-dagindaki-dagi-yanlis-anlayanlar/ 

Büşra Aslan’ın kaleme aldığı “Bir Ay Doğar Türküsünün Hikayesi“ni okudunuz mu?

YouTube: Edebi Alem “Gönül Dağı Türküsünün Hikayesi – Gönül Dağı Türküsünün Hikayesi”

Eseri Beğendiniz mi?

21 Beğeni
Upvote Downvote

Bir Yorum

Yorum Gönder
  1. Çok güzel anlatım, teşekkür ederim. Neşet Ustayı yakından tanımak hikayelerini dinlemek fırsatım oldu. Ellerini öptürmedi. Kendisine yakışır dolu dolu hayatı oldu, erken kaybettik.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tarih Felsefesi

Düşler Diyarı