Nar Yürekli
Bak! Bak ki kapattığın sisli perdelerin açılsın.
Zamanını dondur geride bıraktığın kardeşlerin için
İzin ver şimdi baktığını zannettiğin perdelerinle…
“Dehşet!”, “Dehşet!” diye bir çığlık duyuyorsun şimdi
Dondurduğun zaman sana haykırarak anlatıyor
“Vahşet!”,” Vahşet!” diyor zaman ilmek ilmek
Bakın! Ey Müslümanız diye dolaşan insanlar!
Gör! Gör ki odalarının kapılarını kilitlediğin vicdanın sızlasın.
Zamanı akışına bırak şimdi sana anlatacakları var
Göremiyorum diye yanıldığını gösterecek zaman sana
Köreltip ucunu mızrak yaptığın vicdanını yumuşatacak.
Şimdi gör! Gör ki karşına çıkan manzarayı anlatacak vicdanın.
“Rabbim!”, “Rabbim!” diye feryat ediyor sana artık gördüğün vicdan.
Görün! Ey Müslümanız diye dolaşan vicdansızlar!
Susma! Susma ki yarınlar lâl olmasın dilin.
Zamanını geri sar şimdi susma orucu tutmuş benliğin için.
Müsaade et haydi susup da elde ettiğin prangalara.
Dikiş attığın dudaklarının dikişi patlıyor birer birer.
Geriye sardığın zamanın fısıltıları ile.
Bozmadığını oruçtan ne haber? Ama o fısıldamaz, içine işler.
Susmayın! Ey Müslümanız diye dolaşan lâl diller!
Konuş! Konuş ki gerçekliği yitirmiş
Sineler cevap bulsun.
Zamanı ileri sar şimdi şehit düşen her can için.
Tercüme et her lisana ‘Hak’ için hesap sorulacağını.
Anlattı her vücuda ileri sardığın zaman.
‘Bıraktı izini her ferd gerçeklik uğruna cevap arayışı içinde’
Haykır artık sarıldığın yalandan ayrılarak.
Konuşun! Ey Müslümanız diye haykıran gerçekliği yitirmiş sineler!
Üzül! Üzül ki binlerce ecdad kıymet bilsin.
Kaldır zamanı yaşa bu kederi ömrünce.
Yüreğin ağlasın ızdıraba her direnişe.
Ama bak zaman her yerde yine anlatıyor derdini kulak ver!
‘İçin için yandığın, kül döktüğün bu hüzün senin kardeşin.
Sen üzülmezsen eğer kim üzülür kardeşine.’
Üzülün! Ey Müslümanız diye dolaşan yüreği göz yaşından mahrumlar!
İnle! İnle ki inleyen her bedende can bulasın.
Zaman bozuldu şimdi tıpkı benliklerdeki yıkık viraneler gibi hem de.
Söylüyor bozulmuş zaman sana olan biteni.
‘Sadece bir inleyiş değil ki bu, doğan her bebeğin ağlayışından bir inleyiş.’
Doğduğunda akdetmedin ağlayışını peki inleyeni nasıl akıl edesin?
Bozulmuş ya fıtratlar, anlamaz inlemedeki acıyı.
İnleyin! Ey Müslümanız diye dolaşan bozulmuş fıtratlar!
Dik dur! Dik dur ki sana bakan başlar korkudan yer arasınlar.
Hak zamanı şimdi bozulmuş fıtratların inlediği.
Yılma! Her anın sana ölümmüş gibi gelse bile, yılma!
Kadim kutsalın sana söylüyor
‘La Tahzen İnnallahe Meane’
Hak zamanı şimdi, sen umutsun binlerce umutsuza.
Kaldır o başını ki, görünsün yenip sandıklarının yendiğini.
Dik dur! Ey Müslümanız deyip zalime karşı gedik arayanlar!
Dilruba Şahin
Eserde kullanılan fotoğraf Ayşen Eren tarafından çekilmiştir.
Dilruba Şahin’in kaleme aldığı “Güz” adlı eseri okudunuz mu?
Nar Yürekli – Nar Yürekli – Nar Yürekli
