in

Muhteşem Kadın Tomris Uyar

Muhteşem Kadın Tomris Uyar

Tomris Uyar hayatını merak ettiğim özel isim tabi hayatını merak etmememin nedeni şiir dünyasına ışık olmuş bir insan olmasıdır. Hayat yolculuğu 15 Mart 1941 tarihinde İstanbul’da Gedik ailesinin tek kızı olarak başlamıştır, eğitim hayatı 1961 yılında Robert Koleji, 1963 yılında ise İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsünden mezun olarak tamamlamıştır. Edebiyat sevgisi ailesinden gelen Tomris Uyar bu alanda çalışmalarını ilk olarak çeviri üzerine yapmıştır, sayısız çevirisi vardır bunlardan Tomris’in ilk çeviri esiri dönemin önemli edebiyat dergilerinden olan Varlık dergisinde çıkıyor. Çevirisini yaptığı eser ise Tagore’den ‘’Şeker Bebek’’tir.

Tomris Uyar edebiyat hayatından çok edebiyat camiasında yaşadığı aşklardan dolayı tanınan bir insandır, tabi bu aşklar hali hazırda sıradan bir insanlarla değildir bizim gıpta ile baktığımız şairlerle yaşamıştır o duyguları. Bunlardan ilki Ülkü Tamer aşkları kolej yıllarından beri sürmüş okul bittikten sonra evlilik ile taçlanmıştır. Evliliğin en güzel meyvesi olarak da bir çocukları olmuştur ama bu meyvenin baharı uzun sürmemiş birkaç aylıkken boğazına süt durması nedeniyle boğularak vefat etmiştir. Bu ölümden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamış ve evliliğin bitmesine neden olmuştur.

Diğer isim Cemal Süreyya , aşkların en tutkulusu öyle ki ikiside tanıştıklarında evli olmalarına rağmen eşlerinden boşanıp beraber hayat geçirmeye başlamışlardır. Fakat bir ömür sürmesi düşünülen aşkın ömürde sadece 3 yılını almıştır. Şiirlerle dolu 3 yıl ,bir ömür sığmış 3 yıla ve bir çokta anı;

 Cemal Bey, Tomris Hanıma olan aşkının etkisiyle eve hep erken gelmektedir. Bu durum Tomris Hanımı şaşırtıyor. Ve ona ‘’ Akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı? ‘’ diyor. Cemal Bey, ertesi gün altıyı çeyrek geçe, bir diğer dün ise altı buçukta eve geliyor. Bir gün Tomris Hanım çamaşırları asarken merdivenlerin önünde Cemal Bey’i görüyor. Meğerse Cemal Bey, her zamanki gibi saat altıda eve geliyormuş. Tomris Hanımı üzmemek için merdivenin önünde zamanın geçmesini bekliyormuş.

Tatlı anılarla kapatmışlar aşk hayatını Cemal Süreyya ile ama dostlukları hep baki kalmıştır.

Ve tabi ki Turgut Uyar aralarında en şanslı olan isim. Turgut Uyar tanışmaları hakkında şöyle demiştir;

“1966 yılında ben zaten Cemal Süreya’dan ayrılmak üzereydim. O da eşinden ayrılmıştı. İstanbul’a gelmişti çocuklarıyla. Burada tanıştık. Asıl tanışmamız herhalde o, çünkü o zaman daha bir yakın oturup konuşma fırsatını bulduk ve mektuplaşmaya başladık. Bu mektuplar önce sadece şiir üzerine mektuplardı.

Hâlâ duruyor bende. Genellikle onun şiir üzerine düşünceleri, benim onun şiirleri üzerine düşüncelerim… Ve anladığım kadarıyla çok sıkışık bir dönem geçiriyordu. Yani evlilik hayatında bir süredir yaşadığı tedirginlik ve uyumsuzluk şiirini de etkilemişti, yedi yıldır şiir yazmıyordu. Esin periliği olarak ifade etmek istemiyorum ama herhalde çok konuştuğum, çok dürttüğüm, yazmasını çok rica ettiğim için diyeyim, yavaş yavaş şiir yazma isteği yeniden doğdu”

Evet, Turgut Uyar 7 yıl boyunca şiir yazamamıştı. Ta ki Tomris Hanımla tanışana kadar. Tomris Hanım onun ilham perisi ve ruh eşiydi. Evlendiler. ‘’Hayri’’ adını verdikleri çocukları dünyaya geldi.

En son isim ise Edip Cansever ama tabi ki aşkı platonik olarak kalmıştır. Aşkını en güzel anlattığı şiiri en öenmli eseri olmuştur.

Bunca olaylardan ,eserlerden sonra Tomris Uyar 4 Temmuz 2003 günü hayata gözlerini kapamıştır.

Eseri Beğendiniz mi?

5 Yorum

Yorum Gönder
  1. Döneminde yaşamak istediğim insanların bahsi geçmiş. Gayet bilgilendirici bir eser olan bu çalışmanızı tebrik ediyorum. Edebiyatla iç içe yaşayan insanlar için bu metni okumak ayrı bir haz olsa gerek. Bazı durumlarını istisna tutarak Tomris Uyar gibi bir kadın olmak isterdim. Özellikle edebiyat alanında kendine gıpta ile baktığım bu şahsın birilerine bir zamanlar ilham olmasını bende şimdi onu kendime ilham ederek anlamaya çalışıyorum. Bu şekilde edebiyat ve sanat tarihinde iz bırakan kişilerin yaşamlarını sitemiz size münhasır kılsa da siz anlatsanız çünkü çok beğendim. Az , öz ve tatlı bir anlatım olmuş. Yüreğinize sağlık

  2. Tomris Uyar’ın biyografisi mahiyetinde olan bu eser, bilgilendirici olmasının yanısıra okurken de aktarılan hikayeler ve yapılan yorumlar sebebiyle, keyifle okunabilmektedir. Bir biyografinin keyifle okunabilmesi ise o biyografiyi kaleme alan yazarın hüneridir.

    Tomris Uyar’ın kim olduğunu bilmeyen bir kişi için rehber olabilecek olan bu metin; Tomris Uyar hakkında bilgi birikimini artırmak isteyen kişilere de fayda sağlayacaktır diye düşünüyorum.

    Bu biyografide Tomris Uyar’ın zamanında kaleme aldığı bazı eserlere de yer verilmiş olsaydı, çok daha iyi olabilirdi ancak bu haliyle bile birçok Tomris Uyar biyografisinin önüne geçmiş vaziyette olduğunu ifade edebilirim 🙂

    Tebrik ediyorum. Kaleminize sağlık…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Nasreddin Hoca’nın Tebessümü

Tevafuk