Yaşlanmayan Adam
Yıldızlarını yitirmiş aysız bir gecede,
Karanlığa teslim olmuş izbe bir şehrin içinde,
Bir siluet belirdi viranenin başında, inceden inceye.
Kararsızdı adımları ne kalmaya niyeti vardı sanki ne de gitmeye,
Belki de cesareti bile yoktu!
Şu eskimiş kapıyı çalıp anılarına selam etmeye.
Yıldızlarını yitirmiş aysız bir gecede,
Karanlığa teslim olmuş izbe bir şehrin içinde,
Bir adam çöktü viranenin kapısına inceden inceye.
Üstündeki gri palto da olmasa ayırt edemezdi geceden onu hiç kimse,
Titreyen bir sokak lambası gelip de vurunca yüzüne,
Yaşlı bir adamın pişmanlığı göründü biçare gözlerde.
Yıldızlarını yitirmiş bir garip gecede,
Yalnızlığa teslim olmuş bir şehrin içinde,
Yaşlı bir adam çöktü viranenin kapısında inceden inceye,
Hıçkırıkları da olmasa anlayamazdı ağladığını hiç kimse.
Yalnızca açık bir lamba görmek istemişti bu viranede,
Tüten bir ocak yanan bir soba beklemişti belki de,
Onu karşılayacak tek şeyin bu soğuk duvarlar olduğunu bilse de,
Yıldızlarını yitirmiş sahipsiz bir gecede,
Karanlığa teslim olmuş bir sokağın içinde,
Kimsesiz bir adam öldü viranenin kapısında inceden inceye,
Cebindeki eski fotoğraf da olmasa izine bile rastlamayacaktı hiç kimse,
Yalnızca kaybettiklerini bulmak istemişti yitirdiği yerde,
Gülen bir yüz bunca acıya rağmen bir çift tatlı söz beklemişti belki de,
Artık yaşayan bir ailesi olmadığını bilse de.
(Benim için hiç yaşlanmayacak olan adama.)
Jülide Aslan
Eserde kullanılan fotoğraf Almina Sandal tarafından çekilmiştir.
Jülide Aslan’ın kaleme aldığı “Sosyal Devlet Nedir?” adlı eserini okudunuz mu?
Yaşlanmayan Adam, Yaşlanmayan Adam