Eğitim Kaosu

Eğitim Kaosu

11 Mart’ta Türkiye’den bir vaka çıkartarak hayatımıza giren Covid-19, girdiği gibi çıkmasını henüz öğrenebilmiş değil. Korona denilen bu mikrop yaşamımızda yer aldığı günden bu yana büyük değişim ve dönüşümlere ev sahipliği yapmıştır, iyi kötü her anlamda.

Bu yazıda pandemi sürecindeki hasıl olan değişimlerden uzaktan eğitimi işleyeceğiz. Daha doğrusu uzaktan eğitimin öğrenci ve veli üzerindeki etkilerini…

Gözlemlerime göre bu uzaktan eğitimin yüz yüze eğitim ile karşılaştırılabilecek kadar yüksel bir potansiyele sahip olduğu düşünülmüyor bile. Çünkü iki durumu karşılaştırabilmek için benzer özellikler barındırması gerekiyor.

Keza uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yanında bir seçenek olabilmesi bile muhtemel değil.

Artık bu anlamda bizi uzaktan eğitime iten şey virüs mü yoksa dünyada görülmeyen bir savaş mı? Orası sizin bileceğiniz bir iş.

Ana konuya dönecek olursak, bir öğrenci olarak gelin uzaktan eğitimi kuş bakışı bir açıyla inceleyelim.

Sabah kalkıyorsunuz, lavaboya gidip elinizi yüzünüzü yıkayana kadar ‘’pat’’. Bir mesaj geliyor.

Öğretmenleriniz link atmış. Pandemiden önce “zoom” diye bir uygulamanın varlığını bilmediğim günlere geri dönmek isterdim doğrusu.

Ama zaman bizi yönetiyor, biz onu yönetebilecek kadar büyük bir iradeye sahip değiliz.

Mesaja tıklıyorsunuz ve bir anda öğretmeninizi dijital dünyanın içine sıkışmış vaziyette buluyorsunuz.

Sadece öğretmeniniz değil siz de bu dünyanın içinde hapissiniz artık.

Öğretmeniniz bir şeyler anlatıyor ama teknoloji ile ne kadar verim alınabilir ki?

Zaten algılayabilmemizi sağlayan beyin hücrelerimiz ve bu hücreleri öldüren teknolojinin yaydığı ışık nasıl bir arada bulunabilir?

Öğrenciler olarak kafamızda bu deli sorular dolanırken bir bakmışız ki ders bitmiş. Hocalar ‘’Bir dakika, bir şey daha anlatacağım.’’ demeye kalmadan sistem bizi atıyor. Şaka gibi gerçekten, biz kendimizi özgür sanmazken meğer ne kadar da özgürmüşüz!

İkinci ders, üçüncü ders derken bir bakmışız son dersteyiz. Gözlerimiz acıdan kıvrınır duruma gelmişler. Üstüne hocalarımız birde internet üzerinden ödev atınca mecburen bu bağımlılığı koparmaya kalmadan ödevi yapmak için gözlerimize ‘’Dayan!’’ sinyali gönderiyoruz.

Derslerden ve ödevlerden kurtulduk kurtulmasına ama bu yine öğrencinin en iyi hali.

Evde ya teknolojik aletiniz yoksa, o zaman ne olacak? Hiçbir şey olmayacak.

Aile çocuğunu okutamadığı için büyük bir hazana kapılırken çocuk her şeyden habersiz, okulu tatil sanarak oyuncakları ile oynamaya devam edecek.

Ya kardeşleri olan öğrenci… Aslında bu olay diğerlerine göre biraz daha trajikomik. Çünkü kardeşler huysuzluk yaptığı sürece o derse girmek ya da girmemek sana bir fayda sağlamayacak.

Tabii birde öğrenci-aile faktörü mevcut. Dersteyken bazen ev işi yapmak durumunda kalıyorsunuz çünkü yapmazsanız o ders size zindan olabilir ;)))

Hasılı kelam uzaktan eğitim kendi içinde, eğitim kaosu ile eş değer bir anlam barındırıyor.

Artık herkes bunalmış olsa da yapılabilecek en doğru şey şu anlık bu.

Uzaktan eğitim ile ilgili bulduğum birkaç veriyi sizlerle paylaşacağım.

ANKA Haber Sitesi’nin yapmış olduğu bir ankete göre;

• Eğitim aracı olmadığı için derse katılamayan öğrenciler oldukça fazla. Öğretmenlerin %39,4’ü bu sebepten ötürü sınıfın yarısından fazlasının derse katılmadığını söyledi.
• Canlı derslerin saat planlamasının uygun olduğunu düşünen öğretmen sayısı ise %22,2.
• Uzaktan eğitimin öğrencilere yararlı olduğunu düşünen öğretmen sayısı ise %9,1.

Bölge Gündem Haber Sitesi’nin paylaşımına göre ise;

Pandemi öncesi ekran süreleri:

Hiç –> %9,9

1-3 saat –>  %64,5

4-6 saat –> %19,4

10 saatten fazla –> bu oran ise çok düşükmüş.

Pandemi sonrasında ise:

Hiç –> bu oran çok düşük.

1-3 saat –>%28,1

4-6 saat –>%19,4

7-10 saat –>%18,5

Olarak sonuçlanmış. Maalesef uzaktan eğitimi kâra çevirebilen çok az kişi var. Odaklanma sorununu beraberinde getiren bu saydığım faktörler eğitimi felakete sürüklüyor.

Yüz yüze eğitimin bir an önce hayırlısıyla başlaması temennisi ile…

Kalın sağlıcakla…

Erva Esma GÜLER

Eserde kullanılan fotoğraf

Fotoğrafın alındığı site için tıklayınız.

YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz: Edebi Alem

“Eğitim Kaosu”