Tüketim Çağında Tükenen Unsurlar
Günümüzün temel sorunlarından biri de tüketmektir şüphesiz. Yiyecekleri, giyecekleri, kelimeleri, insanları, ve daha nice unsur hızla tüketiliyor. Üretmeden tüketiyoruz ve nihayet tüketim kölesi oluyoruz.
Karnımızı tıka basa günde üç öğün doyurduğumuz yetmiyormuş gibi dolaplara kışlık yiyecek stoku yapıyoruz. Üstelik, dünyanın bir ucunda açlıktan kıvranan hatta ölen binlerce insan varken… Restoranlarda ve otellerde boşa giden yemekler ise içler acısı… Afrika, Somali gibi ülkelerden önce mahallemizde yahut şehrimizde aç yatan onlarca insan var. Yollarını ezberlediğiniz sokakların birindedir belki de aç kalmış, yardım eli bekleyen kimseler. Hayatı yaşanılır kılan birtakım güzel insanları istisna tutarak soruyorum size bu insanların varlığından farklı vesilelerle de olsa haberdar olup acısını acımız olarak gördük mü?.. Sözde herkes Müslüman, yaşayışta hangi dine mensubuz peki? İşte; inancımızı, insanlığımızı tüketmekteyiz gitgide. Bir silkelenip kendimize gelmemiz, özümüze dönmemiz lazım.
Giyimi de bir moda uğruna tükettik. Gardıroplar hiç giyilmemiş ve muhtemelen giyme sırası gelmeden hevesi kaçıp kenara itilen onlarca kıyafetle dolu. Bir düşünün, şu andan itibaren hiç kıyafet almasak kaç ay hatta kaç yıl idare edecek kıyafet koleksiyonu var elimizde?! Dünyada ayakkabı nedir bilmeyen üstü yamalı kıyafetler giyen binlerce insan var, biraz kıyafet detoksu-nefis ıslahı- birçok kişiye de kıyafet tedarik etme imkanı sunabilir bize.
Kelimeleri tüketip dilimizi de yitiriyoruz gitgide. Eskiden şiirler yazıp gazeller okuyan neslin yerini şimdilerde, kendini bile yeterince ifade edemeyen bir nesil aldı. Kelimelerin içerdiği manalardan yoksunuz. Birçok kavram sadece sözde. Samimiyetin, güvenin, merhametin özünü hissetmek diye bir nimet var ki; samimiyeti, sosyal medyadan sanal bir kahve ısmarlama olarak algılayan; muhabbeti, sadece çıkar üzerine kuran bireylere anlatmam çok güç!
Bütün bu tüketimin sonucunda nihayet insanlar ve insanlık da tükendi. Rahatlıkla herkes insan harcayabiliyor. Bir arkadaşının ufak bir hatasını gördüğünde hayatından çıkaran yahut içinde biraz merhamet kırıntısı kaldıysa suçlayan; Evli olanlar için bir anlaşmazlık olduğunda hemen boşanan bireyler insan harcama konusunda master yapmışlardır. Bir benmerkezcilik salgını yayıldı toplumda ki, kimse kimsenin umurunda değil. Hepimize imtihan olarak böyle bir çağda yaşamanın yettiği günümüzde, özüyle sözüyle insan kalmak bir cihattır.
Tüketilen de biziz, üretecek olan da. Cihat edenler, sabredenler, şükredenler azdır. Biz, o az ama öz olan güzel insanlardan olalım.
Biz dirilelim ki toplumu diriltebilelim.
Süeda Şeker
Eserde kullanılan fotoğraf Ayşen Eren tarafından çekilmiştir.
Süeda Şeker’in kaleme aldığı “Sosyal Medyanın Bilinmeyen Yüzü” adlı eseri okudunuz mu?
Tüketim Çağında Tükenen Unsurlar, Tüketim Çağında Tükenen Unsurlar, Tüketim Çağında Tükenen Unsurlar
