in ,

Muhkem Damar

Muhkem Damar

Muhkem Damar

Zaman zaman sürdüğün yaşamın daha fazla uzatılmaya değmeyeceğini düşünüyordun. Çok seyrek haksız çıkardın; Çünkü az konuşurdun. Az konuşurdun çünkü dışarıya az çıkardın. Çıktığında da dinler, bakardın. Artık hep haklı olacaksın, çünkü bir daha konuşmayacaksın. Bir psikanalistle hiç görüşmedin, ama zamanının büyük bölümünü kendi ruhunu çözümlemeye ayırmıştın. Sanatta, eksiltmek kusursuzlaştırmaktır. Yok olmak seni negatif bir güzelliğin içinde dondurdu. Yapamadığın o kadar çok şey var ki insanın başı dönüyor, çünkü bizim de yapamayacağımız ne kadar çok şeyin olacağını gösteriyor. Zamanımız yetmeyecek. Sen beklememeyi seçtin. Sonsuz sanıldığı için yaşama tutunulmasını sağlayan gelecekten vazgeçtin.

Bizi umutla besleyen bu yanılsamalara sırt çevirdin. Belki senin korktuğun şey de buydu işte: hâlâ soluk alan, içen, beslenen bir bedende kıpırdamaz hale gelmek. Sen sonunda boşluktan başka bir şey bulamama tehlikesini göze alarak mutluluğu aradığın için yok oldun.

Muhkem Damar

Yanlış cevapların arasında doğru soruyu ararken

Rüya dolu mutluluğu

Gerçekliğin arayışına tercih ettin

Acı çekmenin hazzını

Yaran iyileşmeden anlamaya çalıştın

Çürüyen yapraklar değil

Dökülen ağaçların  dallarında sallandın

Korkudan cesur oldun; hissizleştin

Vücudun seni görmek istediğinde

Sessizlikte boğulan aynalara

Lal olan hayalini haykırdın

 

Ali Çaputçu

Eseri Beğendiniz mi?

16 Beğeni
Upvote Downvote

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünden Bugüne Robotik Dünyası

Şiir Derlemesi