in ,

Meçhul Ganimetim

Hazan mevsimleri gibi döküldü kurudu yapraklarım.

Meçhul Ganimetim

Her saniye tekrar tekrar canlanır zihinde aynı zamanı bütün zamansızlıkta tadarsın.

Alevin seni geçmiş zamanın pençesinden sıyırmaz bilirsin.

Küllenmez bir ateştir çaresi de muamma.

Ahu camlar, kâr etmez cananı göremeyen cana.

Yaşam mecbur, yaşamak zulüm.

 Yokluğun tezahür ettiği hasretin uyuşmuyor nefesime.

Bu mecbur kalınmışlığın izi.

Gönlüm de vurgun yemişlerin, demir parmaklarını andırır..

Canım sana mecbur, canım sensiz susuz.

Hazan mevsimleri gibi döküldü kurudu yapraklarım.

Meçhul Ganimetim

Susmanın konuşmaktan evla olduğu zamanlarda büyüyenler,

gerçek aşkı görenlerin diyarındandır.

İçindeki o yangını fersahlarca yol da gitsen yığınla ara istasyonların duraklarından da geçsen zamanın senden götüremediği tek şey o kalır.

 Güneş bile gider ay ışığı kaybolur yine o kalır.

Zindanda kalırsın bir damlaya muhtaç kurumuş topraklar gibi

ayazda kalır yüreğin, bir tek o kalır.  

Varlığının merhem olduğunu bilsen,

tabibinde yine içindeki senin vicdan ilacındadır.

o ince rüzgârında nereye koyacağını bilemediğin, savurduğun onunla savrulduğun o ânı nasıl öteleyebilirsin.

Kendinden ne kadar kaçabilirsin?  

Sen, o’yken. Ona sönmüşken

nasıl başkasına pervane olabilirsin ki?

hazar denizinden yardım diler.

Açım, havasızım, hastayım, yüreğim sızlar..  

Annemin uzakta bıraktığı bir elim.

Memleketimin kilometrelerce uzağınaydım.

Artık esir trenlerin vagonlarında yaralı bir yolcuyum.

Tozun toprağa, terin suya, öfkeye haksızlığa uğramışlığın hıncı var içimde.

Yaşlı kadınların çinko ibrikten kırık tasa doldurdukları su gibiyim.

Uzun uzun yokluklar görüp bir kırık tasın zenginliğindeydi ruhum.

İpi çözülmüş çarıklarla tavaf ettim varlığını aramaya, yollarda nice eller kanattım.

Nice taşta esen yelde sabır diledim.

Gün oldu bağladığın düğümler çözüldü,

 lal olmuş dudağım taflandı.

Yine savurmuşluğu kalırdı yüreğimin.

Uçan kuşun kanadındaydı ismin..

Varlığın, çehremde iz bıraktı, bereketli topraklarımın anasıymış.

Şimdi, saygıyla mukaddesle nezaketle anar, yollar hamamlar geçerim.

Bir tek senden geçemem…

Ali Çaputçu

Türkmen Gelin Türküsünün Hikayesi“ni okudunuz mu?

Eseri Beğendiniz mi?

19 Beğeni
Upvote Downvote

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Türkmen Gelini Türküsünün Hikayesi (Eyvanına Vardım)

Düzenli Kitap Okumanın Faydaları