Tefekkür

Tefekkür Nedir?

Tefekkür, düşünce ve düşünme anlamlarına gelmektedir.  Kendimizi, benliğimizi düşünerek, kendi vücudumuzdaki muhteşem fabrikasyonu anlama gayretidir. Ne kadar güzel yaratılmışız öyle değil mi? Güzellikleri gören gözlerimiz, güzel kokuları algılayan burnumuz, lezzetli meyve ve sebzelerin tadını alan dilimiz var. Vücudumuz kusursuz ve uyumlu bir şekilde yaratılmıştır. Her organ ve uzvumuz Allah’ı zikrediyor. Hem biyolojik olarak hem de manevi olarak organlarımız her daim Allah’ı hatırlatıyor.

Evet şunu düşünüyoruz, Bunu yaratan biri olmalı bu kusursuz ve muhteşem gezegenleri, galaksileri yaratan çok büyük bir sanatçı olmalı değil mi? Gökteki yıldızlara bakın gündüz onları göremezsiniz çünkü gündüz o görevi gören güneş var ve o masmavi boşlukta tüm güzelliği ile bize göz kırpıyor. Sabahın ilk ışıkları ile dünyaya umudu hatırlatıyor. Yeşeren tohumlara hayat veriyor. O tohum yeşeriyor ve büyüyor koskocaman bir ağaç oluyor. 

Gecenin o karanlığına rağmen bizim yönümüzü aydınlatan, yıldızları fark edin o koskocaman boşlukta nasılda kalabiliyorlar? Küçücük gözle dahi görünmeyen hayvanların rızkını kim veriyor? Arı balı tek tek peteklerine ekliyor, peki ona o aklı kim veriyor? Gözlerinizle gökyüzüne bakın kuşların uçuşunu görün. Kanatlarının nakış gibi özenle işlendiğini, peki bu kuşları bu kadar özene bözene yaratan kimdir? “Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah’ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emire hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde, düşünen bir toplum için (Allah’ın varlığını ve birliğini ispatlayan) birçok deliller vardır.” Bakara suresi/164. Ayet O yaratıcı ki yeryüzünün ve gökyüzünün sahibi ve sanatkarıdır. Onu anlamak için onun yarattıklarına bakın onun eseri yetmiyor mu onun yüceliğini anlamaya?

Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır. Tefekkür etme vakti gelmedi mi sizce? Sabahleyin güneşin ilk ışıkları yüzümüzü aydınlatıyor. Gökyüzüne baktım güneşin parlaklığından gözlerim kamaştı. Masmavi semada tüm ışığı ile gökyüzünü aydınlatan güneş orada nasıl öylece kalabiliyor? Gözlerimle hayran hayran Allah’ın mucizesine baktım. Yeryüzünde ve gökyüzündeki kusursuz uyumu ve güzelliği ile tüm sanatları geride bırakan yüce sanatkara hayran olmamak elde değil. Gözlerimize gelen ışığın aldığı yol ( cisim ve cisimden çıkan veya yansıyan ışınlar_ saydam tabaka _göz bebeği_ göz merceği _ sarı benek _ görme duyu hücreleri_ sinir hücreleri_ beynin duyu merkezi _ görme olayı) görme olayı muhteşem bir düzen çevresinde gerçekleşiyor. Hiç karışıklık oluşturmadan bu düzen devam ediyor. Gözün yapısı zaten başlı başına esrarengiz bir şekilde o kadar karmaşık ve uyum içinde çalışıyor ki bu sanatkarın yüceliği karşısında hayran kalıyoruz.

Dünyada milyonlarca insanın parmak izinin farklı olması müthiş bir şey değil mi sizce? İnsanların ırk, renk din bakımdan farklı olması ve ona rağmen insanların birlikte yaşaması sizce de bir yaratıcının bu düzeni sağladığını göstermiyor mu bizlere? Gecenin gündüzü takip etmesi, mevsimlerin birbirini takip etmesi bunların yüce bir yaratıcının varlığına delil değil midir sizce?

Tefekkür önce kendini anlama ve yüce yaratıcının seni kusursuz bir biçimde yaratması, yeryüzünün ve gökyüzünün muhteşem uyumu; hepsi aslında Allah’ı zikrediyor.

Ayser Çeri

Ayser Çeri’nin kaleme aldığı “Bir Garip Dünya” adlı eseri okudunuz mu?

YouTube: Edebi Alem