Karadır Kaşların Ferman Yazdırır Türküsünün Hikayesi
Televizyonu henüz evimize dahil etmediğimiz çocukluk yıllarımdan bahsedeceğim. O zamanlar annemin radyosunu dinlerdik. Radyonun yerinin başka olması bir tarafa ben de bıraktığı izlenimler daha başka diyebilirim. Annemin sayesinde dilimizden düşmeyen bir türkü yakılırdı hep evimizde…
“Karadır Kaşların Ferman Yazdırır” türküsü annemin en sevdiği türküydü. Şimdi nerede duysam bu türküyü annemi hatırlarım. Gel gelelim ki bu türkünün benim dışında insanlarda bıraktığı etkiyi görmeye, kimler hangi duyguları içerisinde bu kadar içten yazmış da hala etkisinde kalıyoruz. 1940’lı yıllarda Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde aynı mahallede yaşayan iki delikanlının o hazin hikayesi aynı zamanda ırkçılık nefretini de ortaya koymaktadır.
Hikâyeye gelirsek Raziye adlı bir Rum kızına tutulan Mustafa Tuna babasının “Kanıma Rum kanı bulaştırmam” söylemi yüzünden Raziye’ye olan sevgisini ortaya koyamaz. Bu esnada başka birisiyle sözü kesilen Raziye’nin düğün hazırlıkları başlar. Düğün olmadan bir gün önce Mustafa arkadaşlarının da yardımı ile Raziye’yi çeşme başında yakalayıp kaçırır. O anki telaştan olsa gerek Eskişehir yolu üzerindeki Kızıltepe ormanında arabaları devrilir. Böylece çok zaman geçmeden jandarmalar Mustafa’ya ve Raziye’ye ulaşırlar. Mustafa tutuklanıp kız kaçırma suçundan dolayı 2 yıl hapis cezasına çarptırılır. Raziye’nin ise Mustafa’nın lehine ifade vermesi de bir işe yaramaz. Raziye evlendiği eşinden ayrılır. Mustafa ile hapishanede de olsa görüşmeleri bir süre devam eder. İşte Mustafa’nın hapishanede geçirdiği o zamanlarda dilinden bu dizeler dökülür. Tabii zamanla Ankara’ya taşınıp başkasıyla evlenen Mustafa yaktığı bu Türküyü Raziye ve ailesi rencide olmasın diye gizli tuttuğu da söylenir.
Karadır kaşların ferman yazdırır
Bu dert beni diyar diyar gezdirir
….
Aliye Nur Akarsel
