in ,

İnsanlar Neden Mutlu Olamıyorlar?

Aza tamah etmeyen çoğu bulamaz

İnsanlar Neden Mutlu Olamıyorlar?

“Aza tamah etmeyen çoğu bulamaz” denir eskiden beri. İnsanların mutlu olamamalarının en büyük sebebi memnuniyetsizliktir. Elindekinin kıymetini bilmez kimse hep daha fazlasını daha iyisini daha güzelini daha konforlusunu ister durur.  Şükürler az, gözler hep daha yüksektedir şu zamanda. Her şey maddiyata bağlanmış, gözler maneviyata kör olmuş durumda. Bu yüzden evlerde huzur, mutluluk yoktur. Hep nasıl daha rahat ederim nasıl daha konforlu yaşarım şeklinde düşünüyor insanlar.

İnsanlar Neden Mutlu Olamıyorlar?

Kimse kimsenin kalbiyle, niyetiyle ilgilenmez. Böyle böyle maddiyata bağlı mutsuz aileler kurulur. O ailelerde yetişip büyüyen her çocuk yeteri kadar sevgi, saygı görmediği için hep yarım kalır. En ufak bir sevgi  kırıntısına tutulup hayatın asi rüzgarı karşısında savrulup durur. Maddiyata bağlandığı için  hayatı boyunca mutluluğu başka şeylerde arar. Ama bilmez ki mutluluk  maddiyatta değil maneviyattadır.  Çünkü onu yetiştiren anne babalarda bilmiyordu bunu. Gözünü açtığı dünya da böyle bir yerdi. Maddiyat varsa ailesi mutluydu, annesi daha az şikayet ediyor, babası daha az sinirleniyordu ama o yokken her şey çok kötü olurdu. Kimse görmezdi mutluluğun huzurun maneviyatta,  güzel bir yürekte, iki çift güzel sözde, şükürde olduğunu.

Maddiyat olursa mutluluğun olacağına inanırdı herkes.  Böyle böyle daldı insanoğlu dünya telaşına unuttu gerçek mutluluğu. Maneviyatı köreltti, hep maddiyata yöneldi. Dolayısıyla hayatı zorlaştı, huzuru bozuldu, dünyanın sorumlulukları altında boğuldu kaldı insanoğlu. Maneviyattan, huzurdan mahrum kaldı. Evet burası dünya burada tam anlamıyla mutluluk elbette bulunmaz lakin maneviyat rotasından şaşan her  insan daha çok boğulur hüzün denizinde maddiyata yöneldikçe kara uzaklaşır ve batması kaçınılmaz olur insanın. Halbuki kaldırıp başını bir baksaydı gökyüzüne görmez miydi koskoca gökyüzünün onun olduğunu, kainatın, evrenin onun için var olduğunu. O zaman yokluk çeker miydi? O zaman dalar mıydı hüzün denizine? Teslim etmeseydi  gönlünü maddiyata zor olur muydu her anı diğer bir anından? Sadece şikayet için döner miydi dili..? Hayır tabi ki. Yaşadığımız bir çok sorunun sebebi biziz aslında, hep daha çok şey istediğimiz içindir, asla doymadığımız hep daha fazlasını istediğimiz içindir. Maneviyatı görmeyi geciktirmeye devam ettiğimiz sürece ne mutluluğa ne de huzura kavuşuruz. Rotamız maddiyat olduğu sürece hüzün denizinde boğulmaya mahkum birer kaptanız her birimiz.

Mizgin Kürkçü

Mizgin Kürkçü’nün kaleminden “Nasip Diye Bir Şey Var” okudunuz mu?

Eseri Beğendiniz mi?

17 Beğeni
Upvote Downvote

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hatıra

Yapıcılık ve Yıkıcılık Arasındaki Hususlar (Özgüven mi Ego mu?)