in ,

Kokular ile Yaşam Dünyamız

Kokunun Etkisi

Kokular ile Yaşam Dünyamız

Hiç beklemediğin bir anda kalakalıp seneler öncesine nasıl gidilir? Diyelim ki hatırımızda kalmış ve yeniden gözümüzde o anı canlandırmış olalım, fakat o geçmişi en canlı bizlere yeniden yaşatan kokular, sizce de bu düşünce eyleminin en önemli faktörü olamaz mı?

Kokular ile Yaşam Dünyamız

Bilimsel araştırmalar üzerinden bu durumu somutlaştırmak gerekirse, herhangi bir durum karşısında görsel hafıza 4 aylık bir süreçten sonra etkili olabiliyorken, koku hafızasının bir yıl sonra bile daha fazla etkili olduğu görülmüştür. Görüldüğü üzere koku duyusunun bilinçaltında bıraktığı etkiler geçmişte yaşadığımız her anı bize daha yakından hatırlatma imkanı sunuyor. Üstelik bu durum, psikolojide “Proust Etkisi” olarak karşımıza çıkıyor. Fransız yazar Marcel Proust “Kayıp Zamanın İzinde” adlı romanında, koku ile bilinçaltının derinliklerine yaptığı yolculuğu anlatır. İşte bu yüzden kokuların bizi uzun zaman öncesine götürmesine ‘’Proust Etkisi’’ denilmiştir.

Girdiğimiz herhangi bir ortamda, ilk olarak vücudumuzda olumlu ya da olumsuz izlenim oluşturan gözden ve kulaktan önce, koku duyusudur. Bunun sebebi koku algısı ve duygudurum, beynimizde aynı sinir sistemi ağı içinde yer alırlar. Bu duruma ise, ‘limbik sistem’ adı verilir.

Limbik sistem; haz duygusu, beğeni, öfke gibi önemli duyguları kendisinde barındırır. Diğer duyular limbik sistem ile dolaylı iletişim kurarken, koku duyusu doğrudan iletişim sağlar. İşte bu durum insanlarla iletişimden tutun, yapılan alışverişlere kadar hayatımızın pek çok alanında yer almaktadır. Örneğin bir alışveriş merkezine gelen insanların, o ortamda hoş kokulara maruz bırakıldığında ziyaret zamanlarının ve reyonda kalma sürelerinin 3 kat arttığı gözlemleniyor.

Bunları gözlemleyen teknoloji firmaları sizce boş durur mu? Bu alanda çalışmalar düzenleyerek, 3D yazıcılar sayesinde kokuları işleyecek cihazlar üretmektedirler. Bu durum nedense bana hemen George Orwell’in “Sınıf ayrımının gerçek gizemi aslında üç korkutucu nesnede yatar: Düşük sınıfların kokusu!” sözlerini aklıma getiriyor. Orwell’e göre işçi sınıfının kokusu, bırakın tek başına üretim ilişkilerini ve üretim araçlarının maliyetini, sınıflar arası çelişkinin uzlaşmaz olmasının en büyük nedenidir. İnsanlar bir taraftan koku üzerinden üretimi sağlarken, bir taraftan da çalışan sınıfının koku sebebiyle aşağılanmasının sınıfsal ayrıştırılma durumunu ifade ettiğini görüyoruz. İşçi sınıfının temizlenip güzel kokma gibi bir durumu söz konusu değildir. Yalnız şu da bir gerçek ki güzel kokmak tam olarak nedir? Neye, kime göre belirlenir? Güzel koku diye adlandırılan parfümlerin hayatımıza nasıl girdiğini hepimiz az çok biliyoruz. Biraz bu konuya da değinmek gerekirse, parfümü Fransa’ya getiren Catherine de’ Medici çok iyi iş becermiş. Bugün, yaşam tarzımızın olmazsa olmazı bir hale gelen parfümler, ilk zamandaki gibi yerini hep koruyabilmiş. Oysaki rezalet, bir toplumun içine çektiği bu hoş kokulu yaşamı bir türlü idrak edememiş olmamız da üzerinde oturulup konuşulacak konulardan biri diyebiliriz.

Kokular ile Yaşam Dünyamız

Patrick Süskind’in ‘’Koku’’ adlı filmini izlemiş olanlar, belki de benim gibi filmde canlandırılan bu vahşetin bir yerlerde gerçek olabileceği kanaatine varmışlardır. Bir çok kozmetik ürününün bize bir yerlerde kalan anılarımızı hatırlatıyor olması, aslında oluşturulmak istenilen ürünlerin başarılı sonuç verdiğinin göstergesidir. Sanat eserlerinde verilmek istenilen mesaj da buna benzer. İnsan için başrolde olan duyularımız ve algılarımız sanat eserlerinin oluşumunda etkilidir. Sonuç olarak, bilimsel ve sosyolojik olarak sizlere kokunun bilinmeyen yönlerini anlatmaktan öte, bildiğiniz fakat fark etmediğiniz bu özelliğin yaşamınızdaki yerini ifade etmeye çalıştım. İnsanlar beş duyu organlarının kendileri için ne kadar önemli olduğunu bazen fark edip, bazen de fark etmeden yaşamaya devam ederler. Şükürler olsun ki, böyle güzel bir nimetin sahibiyiz ve bunun bilincindeyiz.

 

Aliye Nur Akarsel

 

Kaynakça:

Dipl. Biologe Mehmet Saltürk 

Ozan, V. (2016) Kokular kitabı, İstanbul: Everest yayınları

Şafak, E.(2017), Pinhan.

 

 

Eseri Beğendiniz mi?

Bir Yorum

Yorum Gönder

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Roma Hukukundan Günümüze

James Webb Uzay Teleskobu