Bugün
Ne kadar da çabuk geçermiş zaman…Ne kadar da beklenmedik zamanda gelişirmiş her şey…Dün meğer çok başka olurmuş bu günden ve yarınlarda gösterirmiş farklarını…Meğer yaşanabilen tek şey bugünmüş.
En kıymetlisi şu anmış meğer…Şimdiyi yaşamak gerekirmiş tadının son damlasını duyuncaya dek. Meğer insan korkunca su olurmuş zaman, bekleyince de dururmuş öylece…Kıymetlimizmiş de haberimiz yokmuş…Geç varmışız farkına, erken unutmuşuz…Daha dün yazdığımız notları bugün bir çırpıda silmişiz ve zaman demişiz. Silen zamandı demişiz…Suçlu bulmuşuz onu ama aslı bizmişiz…Kullanamamışız hiç…Meğer kaptanmışız da yelken bilmezmişiz…
Esen rüzgar sürüklerse gemimizi, kırarsa yelkenlerimizi, suçlu hep rüzgar olurmuş…Yelken bilmeyen kaptanlar değil. Kalbimiz bu gün için çarparmış. Her sabah uyandığımızda yaşama sevincini içimizde büyük bir mutlulukmuş gibi hissetmemizin nedeni bu günü sevmemizmiş. Hayatımızı ertesi yarın dizilerine mi benzetiyoruz yoksa bizler? Yarının çabasından şu anı unutuyoruz…Yarından korkmaktan bizi, kendimizi yaşayamıyoruz hevesle…Ve her yarının bir gün bu gün olacağını unutuyoruz…Yarını düşlüyoruz. Şüphesiz ki bizler en güzel yarınları istiyoruz. Yarını düşlerken bugünün değerini artırıyoruz. Ama düşler orada kalmamalı.
Yaşanmak istenmeli ki amaç olmalı.
Ve ulaşılmak istenmeli ki bugün olabilmeli…
En güzel yarınlar sizlerin olsun..
Gizem Kütüksöken
Eserde kullanılan fotoğraf Ayşen Eren tarafından çekilmiştir.
Gizem Kütüksöken’in kaleme aldığı “Eşsizsin Sen” adlı eserini okudunuz mu?
