in ,

Adım Adım Özgüvene Doğru

Özde her insan aynıdır. 

Adım Adım Özgüvene Doğru

Özgüven, kişinin kendisi hakkında öznel değerlendirmesi ve kişinin özelliklerinin kendisine göre ne ölçüde olumlu ya da olumsuz olduğu hakkındaki yorumudur. 

Gelmiş geçmiş birçok çalışmada özgüvenin çocukluktan gelen sebepleri, travmatik bazı yaşantılar, özsaygı, aile kaynaklı benlik algısı vs. birçok makale ve yazılarda yazılmıştır. 

Şimdi hiç yazı yoğunluğuna sizi bırakmadan tek bir düşünce yöntemi paylaşacağız 

“Dışarıyı fark et!”

Bu yalnızca geçici motivasyon cümlesi olmaktan çok derinliği olan bir düşünce yöntemidir . Gelin düşünelim. 

Adım Adım Özgüvene Doğru

Özgüvensizlik ve asosyallik birbirini tamamlayan iki kavramdır. İkisi de birbirini doğurur ve böyle insanlar genelde toplum ve çevreden uzak durmayı tercih ederler. 

Çevreyi, daha çok insanları ve yaşantıları deneyimlemeyen insan dışarıyı mükemmel ve hatasız, kendisini ise onlardan hep eksik görür. 

Ortama girdiğinde mutlaka bir hata yapıp rezil olacağını, kimseyle ilişki kuramayacağını, kendisinin her şekilde daha aşağı olduğunu düşünür . 

Bedensel güzelliğinden akademik başarısına , konuşmasından yürüyüşüne kadar her şey diğerleri için onay alacak şekilde olmalıdır bu kişilerce. Yoksa eksik ve kapanması gereken insanlar olarak görürler kendilerini. 

Sahi insan neden kendini tekliğe bırakmak ister ?

Şimdi düşünme zamanı !

İnsan nedir? Hepsi birbirinin aynısı olan, yaşantıları ve tercihlerinde farklılıklar bulunup yaşantısını devam ettiren varlıklardır. Ama özde her insan aynıdır. 

Bir sunum esnasında dili sürçen biri büyük bir yanlış yaptığını düşünüp utanırken aynı şekilde onu dinleyen kalabalığın aslında bu dikkatini bile çekmez. 

Kendisini güzel bulmayan birisi çevresi bu konuda bir davranışta bulunmasa dahi algısı hep o eksik hissettiği yönde olduğunda ilgisi olmayan konuları kendi beden algısına yorumlayabilir .

Duyarsız bir çevreden ötürü olumsuz yaşantı geçirmiş birisi kırılmış özgüvenle kimseye yakınlık kuramayacak ve utangaçlığa yer verecek tüm hayatında. Buna sebep olan çevre ancak devam ettirip asıl engeli kendisinin koyduğunun farkında olmadan yapacak bunu. 

İnsan kendisinden yola çıkarsa tüm insanların ortak paydasını çözer ve insanın yapabileceği insan olmanın gerekliliği olan minik kusurları(!) olası karşılar.

Her insan hayatın içinde akıp gittiği gibi sizde akacaksınız. Onlardan birisiniz zamanı kaçırmayın. Kendinizi kapattığınız sürece insanları ve aslında size büyük gelen davranışların nasıl normal olduğunu gözlemler kendinizi bu handikapın içinde çıkarırsınız . 

Kendi çareniz sizsiniz .. 

Adım Adım Özgüvene Doğru

Yaş almış insanları bir düşünelim. Birçoğunun özellikle çevreyle ilgili hep bir keşkeleri vardır değil mi?

Keşke ailem diyor diye evlenmeseydim!

Keşke elalem için o borca girmeseydim!

Keşke insanlar ne der diye yaşamasaydım …
Bunu hayatın ilk 20-25 yılında anlamak çoğu zaman yaşantı birikimi eksik olduğundan zordur ancak bunu önümüze koyarak gelecekte yaşama ihtimalimiz olan pişmanlığı görebiliriz . 

İnsan olarak, yaratılmış en güzel mahluk olarak başkalarının algısına göre değil kendi istediğimiz hayatı ve davranışı inşa edelim. 

Bu hemen olmasını beklediğimiz bir şey midir? Hayır. Çünkü bu durumun içindeki insana burada bahsettiğimiz durumlar oldukça güç gelir . 

Aşama aşama gitmek her zaman en onarıcı taraftır . 

Mesela işe ilk olarak bir aile toplantısında veya dışarıda insanları gözlemleyerek başlayalım. Ayşe’nin, Ali’nin, Merve’nin her birinin bir karakteri ve davranışı vardır ve kabul edilmişlerdir. 

Siz de onlardan birisiniz ve kendinizi her soyutladığınızda aslında kabul çevrenizi yok etmiş kendi işinizi daha da zorlaştırmış oluyorsunuz. 

Yavaş yavaş insanların içine karışın, bazen uzaktan gözlemleyin bazen sizin için sor da olsa zor da olsa toplumun içerisinde yer almaya çalışın.

Özgüven çıkmazını her insan hayatının bir döneminde yaşar yalnızca bazısı bunu aşamaz. Çevreyi ve en önemlisi insanı “normalleştirme” dediğimiz bu düşünceyi gündelik yaşamınızda dikkate alarak aşama aşama bu teklikten çıkarabilirsiniz kendinizi . 

En bilindik şey şudur ki: her insanın kusurları, iyilikleri, eksiklikleri birbirinin benzeri ve aynısıdır . 

Kimseden farklı ve yabancılaşması gereken bir benliğe sahip değilsiniz 🙂


Ayşenur Çelik Aydın, Psikolojik Danışman 

Eseri Beğendiniz mi?

4 Yorum

Yorum Gönder
  1. Bence herkes birbirinden farklıdır. Farklılıklarımız bizi değerli kılar. Bu farklılıkları özgüvenimizi geliştirebilmek adına kullanabilmeyi öğrenmeliyiz

  2. 50 yaşına da gelsek bu elalem ne der baskısından kurtulamıyoruz. Başkalarını düşündüğümüz kadar kendimizi düşünseydik özgüveni sağlam birer bireyler olma yolunda ilerlerdik. Bu kısır döngünün içerisinde maalesef boğulup duruyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mucizelerinizi Geleceğe Bulaştırın

Beka ve Kariha