Z Kuşağı – Y Kuşağı
Doğduğumuz çevre bizlerin karakterimiz, yaşam standartlarımız ve dünyaya bakış açılarımızı doğrudan etkileyen bir etmendir. İbni Haldun bunu ”Coğrafi Determinizm” ilkesiyle açıklar. Ben bugün tüm bu genellemenin içinden Z kuşağı üzerinde duracağım.
Z kuşağını, Vikipedi şu şekilde tanımlar ”1990’ların sonlarını (1997–98) ve 2010’ların başlarını (2011–12) Z kuşağının üyelerinin doğum aralığı olarak kabul eder. Küçük yaşlardan itibaren internete ve taşınabilir dijital teknolojiye erişimle büyüyen ilk sosyal nesildir.”
Z kuşağının görüşlerini temellendiren en büyük etmenin teknoloji olduğunu düşünüyorum. Ellerinde telefon olduğu için çevrelerindeki pek çok insana değer vermeyen arkadaşlıklarını, oyunlarını, sohbetlerini, alışverişlerini, düşüncelerini de sosyal medyaya taşıyan bir gençlik z kuşağı. Hal böyle olunca ”Z kuşağı özgürlük müdür, kölelik midir?” sorusu akıllara takılıyor. Bir yandan kim ne derse desin kendi hayatını yaşayan, karşılaştığı durumlarda kendi düşüncelerini söylemekten çekinmeyen ve hatta kendisine sınır çizmeyen bir ev, eşya almaktansa dünyayı gezmek isteyecek kadar özgür bir nesilken diğer tarafta medya aracılığının esiri olup moda kisvesi altında kendi zevkini bile aslında kendisi oluşturamayan, trendlere bağlı kalıp sosyal medyada ne görürse ona göre şekillenen bir sınıf.
98 Doğumlu olarak kendim de bu kuşaktan sayılsam da kendimi Z kuşağı ile Y kuşağı (1977- 1995) arasında bir yerde sıkışmış gibi hissediyorum. Peki sizce Z kuşağı özgürlük müdür, kölelik midir?
Zeynep Karakaya Telli
Eserde kullanılan fotoğraf Ayşen Eren tarafından çekilmiştir.
Zeynep Karakaya Telli’nin kaleme aldığı “Realizm ve Varoluşçuluk Üzerine” adlı eseri okudunuz mu?
